ÖZET
Balon balığı tüm dünyada kirpi balığı, küre balığı, kurbağa balığı gibi isimlerle adlandırılan Tetrodontiformes ailesine ait bir balık türüdür. Bu balığın tüketimi ile oluşan intoksikasyon tetrodotoksin (TTX) adı verilen bir tür nörotoksin tarafından gelişir. Daha çok Güneydoğu Asya kıyılarında, Tayvan ve Japonya’da görülmesine rağmen son yıllarda Akdeniz kıyı ülkelerinde de rastlanan nadir görülen bir intoksikasyon türüdür. Balon balıklarının tüm türleri toksik değildir ve bazıları sadece hafif zehir içerir. Bugüne kadar yaklaşık 28 TTX analoğu kaydedilmiş ve bazıları deniz organizmalarında tespit edilmiştir. Ayrıca toksisitesi cinsiyet, mevsim ve coğrafik bölgelere göre değişkenlik göstermektedir. TTX insanlarda, uyarılabilir hücre zarında sodyum kanalını bloke ederek dil ve dudaklarda uyuşma, baş dönmesi, kusma, ekstremitelerde karıncalanma ve uyuşma, taşikardi, hipotansiyon ve paraliziye neden olmaktadır. Bu olgu sunumunun amacı, TTX’e maruz kalan insanlar için oluşabilecek riskler, toksisite ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler sunmaktır.
Giriş
Çalışmanın başlangıç aşamasında hastadan yazılı onam alınmıştır.
Balon balığı tüm dünyada kirpi balığı, küre balığı, kurbağa balığı gibi isimlerle adlandırılan Tetrodontiformes ailesine ait bir balık türüdür. Bu balığın tüketimi ile oluşan intoksikasyon tetrodotoksin (TTX) adı verilen bir tür nörotoksin tarafından gelişir. TTX nadir görülen ancak çok güçlü etkileri olan bir nörotoksindir. Daha çok Güneydoğu Asya kıyılarında, Tayvan ve Japonya’da görülmesine rağmen son yıllarda Akdeniz kıyı ülkelerinde de rastlanan bir intoksikasyon türüdür. Balon balıklarının tüm türleri toksik değildir ve bazıları sadece hafif zehir içermektedir. TTX insanlarda, uyarılabilir hücre zarında sodyum kanalını bloke ederek dil ve dudaklarda uyuşma, baş dönmesi, kusma, ekstremitelerde karıncalanma ve uyuşma, taşikardi, hipotansiyon ve paraliziye neden olmaktadır. Morbidite ve mortalite oranları ülkelere göre değişkenlik göstermektedir. Japonya’da her yıl TTX’e bağlı ortalama 50 civarında ölüm görülürken, Endonezya’da kirpi balığı tüketen 95 kişiden 63’ü (%66) vücutta karıncalanma hissi, perioral uyuşma, baş dönmesi ve halsizlik gibi semptomlar geliştirmiştir. Bunlardan 14’ü (%22) ise bu toksikasyona bağlı olarak ölmüştür (1). Bugüne kadar yaklaşık 28 TTX analoğu kaydedilmiş ve bazıları deniz organizmalarında tespit edilmiştir (2). Ayrıca toksisitesi cinsiyet, mevsim ve coğrafik bölgelere göre değişkenlik göstermektedir. Bu olgu sunumunun amacı, TTX’e maruz kalan insanlar için oluşabilecek riskler, toksisite ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler sunmaktır.
Olgu Sunumu
Yirmi bir yaşında erkek hasta balon balığı temas ve tüketimden yaklaşık 1,5-2 saat sonra bulantı, kusma, karın ağrısı ve baş dönmesi şikayetleri nedeni ile acil servise başvurdu. Hastanın genel durumu orta-iyi, şuuru açık, koopare ve oryante idi. Hasta moniterize edildi. Vital bulguları kalp tepe atımı: 105, Ta: 105/55 mm/Hg, SPO2: 99 olarak ölçüldü. İntravenöz kanül takılarak rutin kan örnekleri alındı ve hidrasyona başlandı. Hastanın gastrointestinel muayenesinde batında hafif hassasiyet dışında anormal bir bulguya rastlanmadı. Oküler muayenede pupiller izokorik ve IR bileteral +/+ olarak ölçüldü. Nörolojik muayenede anormal bir bulgu tespit edilmedi. Nazogastrik sonda takılarak gastrik lavaj uygulandı. Aktif kömür 1 gr/kg dozunda verildi. Hasta vital parametre takibi ve TTX’e bağlı nörotoksisite açısından yoğun bakım ünitesine yatırıldı. Hasta yoğun bakıma gelişinde sistemik muayenesinde genel durum iyi, şuuru açık, koopare ve oryante, pupiller izokorik, IR bileteral +/+ olarak değerlendirildi. Hastanın vital parametreleri Ta: 95/50 mm/Hg, kalp tepe atımı: 92, SPO2: 98 olarak ölçüldü. Hastada 3. saat içinde el parmaklarında uyuşma ve karıncalanma gelişti. Nörolojik muayenesinde parmak uçlarından el bileğine kadar parestezi geliştiği tespit edildi. Ancak paralizi yoktu. Diğer sistemik muayenelerinde batında hassasiyet dışında bir farklılık tespit edilmedi. Hemogram ve koagülasyon değerleri normaldi. Biyokimya testlerinden glukoz: 95 mg/dL, aspartat aminotransferaz: 35 U/L, alanin aminotransferaz: 30 U/L, kan üre azotu: 24 mg/dL, kreatinin: 0,85 mg/dL olarak ölçüldü. Kan gazı değerleri Ph: 7,38, PCO2: 42, PO2: 95, HCO3: 22 idi. Hastaya hidrasyon, antiemetik, antiasit tedavi başlandı. On iki saat sonra bulantı kusma şikayetleri azaldı. Karın ağrısı geriledi. Parestezi devam etti ancak üst ekstremiteye yayılım göstermedi. Yirmi dördüncü saatte hastanın genel durumu iyi, şuuru açık, koopare oryante idi. Nörolojik muayenede anormal bir bulguya rastlanmadı ve parestezi tamamen geriledi. Vital değerlerinden Ta: 115/75 mg/Hg, kalp tepe atımı: 72, SPO2: 98 olarak kaydedildi. Laboratuvar değerleri normaldi. Kırk sekizinci saat nörolojik muayenesi normal, genel durumu iyi, vital değerleri stabil olan hasta taburcu edildi.
Tartışma
Balon balığı Tetraodontiformes ailesine aittir. Çoğu balon balığı 20 ile 50 cm arasında değişkenlik gösterir. Savunma modunda, balon balığı su veya hava ile şişerek omurgaların uzandığı küresel bir hale gelir (3). Balığı tehlikeli hale getiren salgıladığı nörotoksin TTX’dir. TTX, beyin sapı, somatik motor, duyusal ve otonomik sinirlerin potansiyel primer blokajı ile akson voltaja duyarlı sodyum kanalını inhibe eden şiddetli bir nörotoksindir. Bu toksin, nötr ve zayıf asidik çözeltilerde stabil olan ve ısıl işlemle inaktive edilemeyen suda çözünür heterosiklik bir guanidin bileşiğidir (4). TTX içeriği kirpi balığının en fazla derisinde, barsak, yumurtalık ve karaciğer gibi iç organlarında bulunduğu bilinmektedir (5,6). Hastamızda TTX’in vücuda doğrudan balığa temas ile deri yoluyla ve gastrointestinal sistemden emilimle geçtiği düşünülebilir. Hastalığın prognozu TTX ile zehirlenmenin başlangıcı, süresi ve ciddiyeti, emilen toksin miktarına, toksin tipine, erken teşhis ve tedaviye göre ve hastanın mevcut kronik hastalıklarına göre değişkenlik gösterebilir. Hastamızda genç yaş, kronik bir hastalık öyküsü olmaması, erken müdahele, muhtemel toksin miktarı ve türü ilerleyici nörotoksisite ve mortalite gelişmemesi açısından etken olmuştur. İnsanlar için toksik doz belirlenmemiştir, ancak 1-2 mg saflaştırılmış TTX tek bir doz ölümcül olabilir (7). Toksin, aksiyon potansiyeli oluşumunu ve implus iletimini etkileyerek nöron ve kas felci blokajına neden olur. Temas ettikten sonra, hastamızda olduğu gibi, birkaç saat içinde uyuşma ve parestezi gelişebilir. Hafif bir zehirlenmede, birkaç saat sonra diğer semptomlar ortaya çıkacaktır. Hastanın ilk 24 saatte yeterli destekleyici bakım ile hayatta kaldığı durumlarda prognoz iyidir (8). Hastamızda 24 saat sonrası semptom ve bulgular gerilemiştir.
Şiddetli intoksikasyonlarda hastalarda ciddi hipoventilasyon (hipoksemi ve hiperkapni), hipotansiyon ve aritmi gibi klinik etkiler ilerleyici ve progresif seyredebilir. Bu hastalarda mekanik ventilasyon ve inotropik destek gerekebilmektedir (9). Ancak bu tedavilere rağmen bazı olgular mortal seyretmektedir. Çoğu literatür, TTX’in solunum depresyonu, hipotansiyon ve bradikardi gibi vazomotor semptomlarını beyin sapı blokajına bağlamaktadır. Kardiyak iletim sistemi üzerine toksik etkiler sinüs bradikardisi, atriyoventriküler blok, dal blokları ve hatta ventriküler arrest olabileceği bildirilmiştir (9). Ciddi intoksikasyonlarda derin koma, beyin sapı arefleksisi, fiks dilate pupil görülebilir. Bizim olgumuz destek tedavisine cevap vermiş, nörotoksisiteye bağlı solunum ve dolaşım fonksiyonlarını bozan ciddi anormal bulgular görülmemiştir.
TTX analiz için kullanılan ilk yöntemler, ticari kitler olarak kullanılabilen fare bioassay (MBA), doku kültürü bioassay ve ELISA gibi biyolojik testlerdi. Bioassaylar, numunenin toksisitesinin değerlendirilmesine izin verir, ancak alt tip toksini tanımlamak mümkün değildir. Kimyasal yöntemlerden sıvı kromatografisi-kütle spektrometresi (LC-MS) ve türevleri kullanılmaktadır. Farklı TTX analogları aynı iyonu üretebilir ve bu nedenle sıvı kromatografisi-electrospray iyonizasyonu- çoklu reaksiyon izleme kütle spektrometresi (LC-ESI-MRM-MS) bunları tanımlamak için yaygın olarak kullanılabilmektedir (10,11). 2011 yılında, Leung ve ark. (12) LC-MS yöntemiyle hastaların idrar ve plazmasını analiz ederek TTX seviyesini belirlemiştir. Bu olguda bu yöntemler kullanılamadığı için kan ve idrar gibi vücut sıvılarında TTX seviyesi belirlenemedi.
Bazı olgu raporları, motor uç plakta, motor akson ve kas membranında antikolinesteraz ilaçların TTX ile kompetitif bir geri dönüşümlü blokajının sonucu olumlu etkilerinden bahsetmişlerdir. Chew ve ark. (13) nöromusküler kavşakta asetilkolin salınımını artırarak blokajın tersine çevrilebileceğini önermişlerdir. Bu tedavi erken dönemde verildiği zaman etkili olduğunu düşünmüşlerdir. Kao (14) ise, TTX’in motor akson ve kas membranındaki sodyum kanallarını bloke ettiğini ve uç plakalarda herhangi bir etkisi olmadığını bildirmiştir.
Şu anda TTX’e karşı spesifik bir panzehir yoktur. Tedavi solunum yetmezliği ve kardiyovasküler bozukluklara karşı önlemlerin erken uygulanması için dikkatli gözlem ve tekrarlanan nörolojik değerlendirmeye dayanmaktadır (15). Genel destekleyici bakım yanı sıra mekanik ventilasyon ve inotropik destek ciddi olgularda gerekebilmektedir. Kanıtlanmış faydaları henüz belirgin olmayan tedaviler arasında sodyum bikarbonatlı gastrik lavaj, steroid ve antihistaminikler yer almaktadır (16). Aktif kömür tedavisi ile toksinin bağlanarak etkisini azaltılabileceği düşünülmektedir (17). Monoklonal nötralize edici antikor TTX ile zehirlenmiş farelere verilmiş ve faydalı bulunmuştur. Ancak insanlarda etkisi henüz bilinmemektedir (17).
TTX zehirlenmesi ülkemiz gibi Akdeniz kıyılarında nadir olmakla birlikte Tayvan, Japonya ve Güneydoğu Asya’da daha sık görülmektedir. Birçok hastada semptomlar 6 saat içinde başlar, ancak bazı semptomlar 20 saat boyunca görülebilmektedir. Bu nedenle, belirgin solunum yetmezliği olmayan hastalar için, farklı duyarlılıkları ve öngörülemeyen seyrinden dolayı solunum durumlarının en az 24 saatlik yoğun bir şekilde izlenmesi gereklidir. TTX zehirlenme olgularının azaltılması için halkın bu tür balıkların yenmemesi ve intoksikasyonu açısından bilgilendirilmesi ciddi önem arz etmektedir.
Etik
Hasta Onamı: Çalışmanın başlangıç aşamasında hastadan yazılı onam alınmıştır.
Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu dışında olan kişiler tarafından değerlendirilmiştir.
Yazarlık Katkıları
Cerrahi ve Medikal Uygulama: M.M.Ç., Konsept: M.M.Ç., L.Ö., R.A., H.K., A.Ç., Dizayn: M.M.Ç., L.Ö., N.D.A., R.A., H.K., A.Ç., Veri Toplama veya İşleme: M.M.Ç., Ö.F.Ç., Analiz veya Yorumlama: L.Ö., N.D.A., R.A., H.K., Ö.F.Ç., Literatür Arama: L.Ö., N.D.A., A.Ç., Ö.F.Ç., Yazan: M.M.Ç.
Çıkar Çatışması: Yazarlar tarafından çıkar çatışması bildirilmemiştir.
Finansal Destek: Yazarlar tarafından finansal destek almadıkları bildirilmiştir.