Ciddi bir yanık yaralanması ağır ve ölümcül bir olaydır. Yaşam için en önemli tehdit, karmaşık patofizyolojik süreçlerle seyreden hipovolemik şoktur. Yanık derinliği üç derece ile ifade edilir: birinci, ikinci ve üçüncü derecede yanık. Lokal inflamatuar cevap sonucu vazodilatasyon ve vasküler geçirgenlikte bir artış meydana gelir. Bir yanık temel olarak üç boyutlu bir iskemik yaradır; koagülasyon zonu en fazla hasarın olduğu alandır, staz zonu hasarlı fakat canlı dokudan oluşur ve bu dokular kurtarılabilirken, hiperemi zonunda doku perfüzyonu artmıştır. İlk anda kalp debisi azalırken sistemik vasküler direnç artar; sıvı resüsitasyonu ile hipovolemi düzeltilirse kardiyak performans da iyileşir. Kalp debisi artarken sistemik vasküler direnç normal değerlerin altına düşer ve hipermetabolik bir tablo ortaya çıkar. Termal yaralanma sonrası pulmoner vasküler direnç hemen artar ve bu artış uzun süre devam eder. Sekonder akciğer komplikasyonlarını önlemek için yeterli doku perfüzyonunu sağlayacak en az sıvı verilmelidir. Diğer organ sistemlerinde de kardiyovasküler yanıta paralel değişiklikler gözlenir. Yanık nedeni termal, elektrik, kimyasal maddeler veya radyasyon olabilir; her birinin tedavisi farklılık gösterdiğinden yanık etkenini bilmek önemlidir. Bu yazıda, yanık derinliği, yanığa lokal ve sistemik yanıtlar ile yanık nedenleri hakkında bilgiler derlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Yanık yaralanması, yanık derinliği, yanık patofizyolojisi, yanık nedenleri