ÖZET
Spontan subaraknoid kanamalı (sSAK) hastaların yoğun bakımcılar gözüyle değerlendirildiği az sayıda çalışma mevcuttur. Çalışmamızda; mortalitesi ciddi oranda yüksek böyle bir hastalığın beyin cerrahisi, girişimsel radyoloji, yoğun bakım alanında deneyimli bir ekiple takip edildiği bir high volume center’daki takip sonuçlarını paylaşmayı amaçladık.
Yoğun bakım ünitemizde (YBÜ) Ocak 2014-Temmuz 2018 tarihleri arasındaki yaklaşık 5 yıl boyunca izlenen sSAK hastalarının verileri, YBÜ hasta izlem çizelgeleri, dosya kayıtları ve hastane otomasyon sistemi kullanılarak toplanmıştır.
Çalışmaya 150 hasta dahil edildi ve bunların 61’i (%40,7) yoğun bakıma kabul edilmesine rağmen öldü. Vazospazmı olan (%42,8) ve olmayan (%40) hastalar arasındaki ölüm oranları benzerdi (p=0,917). Endovasküler koil uygulanan 45 hastanın %37,8’inde ve beyin cerrahisi klipsleme işlemi yapılan hastaların %19,2’sinde vazospazm gelişti (p=0,044). Endovasküler veya cerrahi prosedürlerden önce geçen medyan süre, hayatta kalan grupta 2,5 [çeyrekler arası aralık (IQR): 2-5] gün ve kaybedilen 2 (IQR: 1-5) gündü (p=0,164). Üçüncü günden itibaren kaybedilen grupta kan sodyum ve kan klorür seviyeleri anlamlı ölçüde yüksekti. Medyan kan sodyum düzeyi kaybedilen grupta 142 mEq/L’yi aştı, ancak hayatta kalan grupta aynı gün 142 mEq/L’den düşüktü.
Bu çalışma ile YBÜ’ye kabulde Glasgow koma skalasının (GKS) tedavi başarısını etkileyen önemli etkilerden biri olduğunu söyleyebiliriz. GKS, yoğun bakım gerektiren sSAK hastalarının tedavisinde zamanlama veya tedavi türü (cerrahi/endovasküler klips) ve nimodipin gibi tıbbi tedavilere ek olarak önemli bir bağımsız faktörüdür. Takipteki sodyum ve klor değerlerinin artışı ise mortalite üzerinde anlamlı bulunan tek parametrelerdir.