ÖZ
Amaç
Çalışmanın temel amacı, sayısal derecelendirme ölçeği (NRS) ile değerlendirilen öznel uyku kalitesi ile hem yoğun bakım ünitesi için konfüzyon değerlendirme yöntemi (CAM-ICU) hem de yoğun bakım deliryum tarama kontrol listesi (ICDSC) ile tanımlanan deliryum varlığı arasındaki ilişkiyi analiz etmektir. İkincil amaç ise seçilen diğer belirleyicilerin deliryum üzerindeki etkisini analiz etmekti.
Gereç ve Yöntem
Prospektif gözlemsel çalışmaya yoğun bakım ünitesinde 24 saatten fazla kalan entübe olmayan 126 hasta dahil edildi. Deliryum her iki cihazla (CAM-ICU ve ICDSC) eş zamanlı olarak günde iki kez, algılanan uyku kalitesi (NRS) ise günde bir kez değerlendirildi. Yüz yirmi altı hastadan 1299 eşleştirilmiş anket ve 278 NRS kaydı elde edildi.
Bulgular
CAM-ICU pozitif veya ICDSC skoru ≥4 olan sırasıyla 37 (%29,4) ve 40 (%31,7) hasta vardı. Doksan üç hastada (%73,8) NRS ≤5 bulundu. Deliryum insidansı (iki araçla değerlendirilen) ile uyku kalitesi (NRS ≤5) arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki doğrulandı. CAM-ICU pozitifliği 0,391 [%95 güven aralığı (GA), 0,36 ila 0,421 (p<0,001)] ve ICDSC pozitifliği 0,463 [%95 GA, 0,435 ila 0,491 (p<0,001)]. Bu ilişkinin gücü (Kendall’s Tau kullanılarak değerlendirildi) orta düzeyde olarak derecelendirildi.
Sonuç
Çalışma deliryum ile subjektif olarak değerlendirilen uyku kalitesi arasında bir ilişki olduğunu düşündürmektedir. Bu bakımdan, uyku bozukluklarının, kesin bir risk faktörü olduğunu doğrulayan geçerli objektif veriler olmasa bile, deliryum gelişimine katkıda bulunması muhtemeldir.