ÖZ
Amaç
Şiddetli akut solunum yolu yetersizliği koronavirüs sendromu-2 etkenli viral sepsisi diğer patojenlere bağlı gelişen pnömosepsis ile karşılaştırarak; patojen-konak ilişkisi, kliniği etkileyen organ hasarı, iki sepsis türünün benzer ve farklı özelliklerinin karşılaştırılması amaçlandı.
Gereç ve Yöntem
2019 ve 2021 yılları arasında kritik koronavirüs hastalığı-2019 (COVİD-19) tanısı alan toplam 414 hasta ve 2016 ve 2019 yılları arasında anesteziyoloji ve reanimasyon yoğun bakım ünitesine (YBÜ) başvuran ve sepsis-3 tanı kriterlerini karşılayan 303 pnömopsis olgusu retrospektif olarak tarandı. Hastaların demografik verileri, mortalite oranları, yoğun bakımda kalış süreleri, sekonder organ disfonksiyonu gelişimi, laboratuvar ve mekanik ventilasyon başvuru değerleri ve bir haftalık takipteki değişimleri karşılaştırıldı.
Bulgular
Sıralı organ yetmezliği değerlendirmesi skorları COVİD-19 sepsis grubunda başvuruda (8,2±2,9’a karşı 7,2±3,7; p<0,0001) ve takipte (8,9±4,9’a karşı 7,8±3,7; p=0,002) anlamlı olarak yüksekti. Hastaların ortalama yaşı COVİD-19 olmayan sepsis grubunda 65,4±17,2, COVİD-19 sepsis grubunda 57,9±17,1 idi (p<0,0001). Mekanik ventilatörde geçirilen gün sayısı COVİD-19 sepsis grubunda anlamlı olarak yüksekti (p=0,018). Toplam 299 hastada (%41,7) mortalite saptandı ve iki grup arasında anlamlı fark görülmedi (p=0,592).
Sonuç
Yaş ortalaması daha düşük ve komorbiditeleri daha az olan hasta popülasyonuna rağmen, COVİD-19 sepsis hastalarında YBÜ’ye yatış ve takiplerinde organ disfonksiyonunun daha fazla olduğu görüldü. Hızlı tanı ve uygun antimikrobiyal tedavi ile sepsise neden olan patojen kontrol altına alınabilirken, COVİD-19 sepsisinde uygun antiviral tedavi ile organ hasarı kontrol altına alınamamaktadır. COVİD-19 sepsisinde mekanizması henüz tam olarak aydınlatılamayan yüksek mortalite ve morbiditeye neden olan hasar ve immünomikrotromboz sonucunda sekonder organ hasarı daha belirgin olabilmektedir.