Olgu Sunumu

Yoğun Bakımda COVİD-19 Pnömonili Hastalarda Tosilizumab Kullanımı: Olgu Serisi

10.4274/tybd.galenos.2020.19483

  • Berna Yılmaz
  • Büşra Ergut Sezer
  • Mustafa Günkaya
  • Lütfi Çağatay Onar
  • Fatih Sivri

Gönderim Tarihi: 10.07.2020 Kabul Tarihi: 13.09.2020 J Turk Soc Intens Care 2020;18(1):61-66

Koronavirüs hastalığı (COVID-19) enfeksiyonu Aralık 2019 tarihinden itibaren tüm dünyada yayılarak pandemiye neden olan akut solunum yetersizliği sendromu-korona virüs-2 virüsü kaynaklı ve bazı olgularda septik tabloya bağlı ölümcül seyreden bir enfeksiyondur. Enfeksiyonun seyri sırasında, gelişen makrofaj aktivasyonu sendromu (MAS) tablosunun tedavisinde anti-sitokin tedavilerden yararlanabileceğini gösteren yayınlar bulunmaktadır. Hastanemizde COVID-19 pandemisi sürecinde 26 Mart-1 Temmuz 2020 tarihleri arasında yatan 10 hastaya yüksek olası veya kesin COVID-19 enfeksiyonu tanısı konulduktan sonra izleminde MAS sendromu gelişimi nedeniyle tosilizumab tedavisi uygulandı. Olguların yoğun bakıma kabul edildiğinde SOFA skoru (ortalama ± standart sapma değeri) 7,4±3,47, akut fizyolojik ve kronik sağlık değerlendirmesi 2 skoru ise 28±10,17’ idi. Hastaların tümünde akciğer tomografisinde COVID-19 pnömonisine özgü bulgular bulunmaktaydı ve 8 olguda polimeraz zincir reaksiyonu pozitifliği eşlik etmekteydi. Literatürde tosilizumabın 8 mg/kg dozunda kullanıldığında romatoid artritli hastalarda fungal enfeksiyon gelişimi ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. On olgumuzdan 9’unun kültürlerinde literatürü destekler bir şekilde üreme saptanmış, yoğun bakımdan taburcu edilen 1 olgumuzda herhangi bir üreme olmamıştır. Yedi olguda COVID-19 enfeksiyonu mortal seyretmiş, 2 olgu taburcu edilmiş ve 1 olgunun ise tedavisine yoğun bakımda devam edilmiştir. Taburcu olan iki olgumuzda tosilizumab verildikten sonra klinik ve laboratuar verilerine bakıldığında hızlı bir iyileşme kaydedilmiştir. Fungal enfeksiyon tanısı alan 4 olgunun birinde hem periferik kan kültürü hem de derin trakeal aspirat kültüründe; bir olguda derin trakeal aspirat kültüründe ve bir olguda ise idrar kültüründe Candida albicans/parapsylosis üremesi tespit edilmiştir. COVID-19 enfeksiyonu ile ilgili kesin bir yargıya varmak güçtür, tedavi algoritmaları yapılan çalışmaların sonuçlarına göre güncellenmektedir ve halen devam eden birçok çalışma bulunmaktadır. COVID-19 hastalarında uzun dönem sonuçları ve yan etkileri ile ilgili yeterli veri olmaması nedeniyle özellikle tosilizumab kullanımı sonrasında sekonder enfeksiyon gelişimi açısından dikkatli olunması gerektiğini düşünmekteyiz.

Anahtar Kelimeler: COVID-19, tosilizumab, makrofaj aktivasyon sendromu

Giriş

Koronavirüs hastalığı (COVID-19) enfeksiyonu Aralık 2019 tarihinden itibaren tüm dünyada yayılarak pandemiye neden olan Şiddetli Akut Solunum Yetersizliği Sendromu Koronavirüs-2 (SARS-CoV-2) virüsü kaynaklı bir enfeksiyondur ve bazı olgularda septik tabloya bağlı ölümcül seyretmektedir. Sepsis izleminde bazı hastalarda hiperenflamatuvar yanıta bağlı sitokin fırtınası ile karakterize makrofaj aktivasyonu sendromu (MAS) bulgularının geliştiği bilinmektedir. Sitokin fırtınası, tanısı konulduktan sonra tedaviye erken başlanmaz ise geri dönüşümsüz olabilir. COVID-19 enfeksiyonunda gelişen MAS tablosunun yönetiminde anti-sitokin tedavilerin faydalı olduğunu gösteren yayınlar bulunmaktadır (1-4). Tedaviye rağmen devam eden dirençli ateş, yüksek seyreden C-reaktif protein (CRP) ve ferritin değerleri, D-dimer yüksekliği, lenfopeni ve trombositopeni şeklinde sitopeniler, karaciğer fonksiyon testlerinde bozulma, hipofibrinojenemi veya trigliserid değerlerinde yükselme gibi bulgularının varlığı hastalık seyrine MAS tablosunun eşlik ettiğine işaret eder (2). Tedavide interlökin (IL)-1 ve IL-6 blokajı yapan ajanlar kullanılır. Hastanemizde SARS CoV-2 enfeksiyonu ile takip ettiğimiz hastalarımızda sitokin fırtınası bulguları geliştiğinde tedaviye tosiluzumab eklenmektedir. Hastalarımıza tosilizumab tedavisi Sağlık Bakanlığı COVID-19 Enfeksiyonu Tedavi Rehberi’nin önerisi üzerine 400 mg intravenöz olarak tek doz veya 12 saat ara ile iki doz şeklinde uygulanmaktadır (2). Romatoid artrit (RA) başta olmak üzere otoimmün hastalıkların tedavisinde uzun süredir kullanılmasına rağmen, tosilizumabın COVID-19’da kullanımı ile ilgili az sayıda çalışma bulunmaktadır. Daha geniş olgu serilerini içeren araştırmalar devam ederken kullanıma bağlı uzun dönem etkileri merak konusudur. Literatür verileri incelendiğinde bazı yayınlarda tosilizumab sonrası sekonder enfeksiyon riskinde artıştan söz edilmektedir (1,5-7). Hastanemiz 3. basamak yoğun bakım ünitesinde COVID-19 pnömonisi tanısı ile takip edilen 10 hastaya tosilizumab tedavisi uygulanmış olup bu olgu serisinde deneyimlerimizin paylaşılması amaçlanmıştır.


Olgu Sunumu

Olgu serimizde hastanemiz 3. basamak yoğun bakım ünitesinde yatan COVID-19 tanısı alan ve tedavisinde tosilizumab uygulanmış hastaların dosyaları incelendi. Hastaların yaş (yıl), akut fizyolojik ve kronik sağlık değerlendirmesi 2 (APACHE 2) skoru, tahmini mortalite yüzdesi (%), sıralı organ yetmezliği değerlendirmesi (SOFA) skoru patolojik tanıları gibi demografik verileri, yoğun bakım yatış süresi boyunca laboratuar değerleri, polimeraz zincirleme reaksiyonu (PCR) pozitifliği, tomografi bulguları, kültür antibiyogram verileri, mekanik ventilasyon süresi, yoğun bakım yatış süresi kayıt altına alındı.


Bulgular

Olgularımızın yaş ortalaması 62’dir (minimum 47 maksimum 71) ve hepsi erkektir. On olgumuzun yaş, komorbiditeleri, SOFA ve APACHE-2 skorları, mekanik ventilatörde kalma süreleri, yoğun bakım yatış süreleri, PCR pozitifliği, SARS-CoV-2 pnömonisine özgü akciğer  tomografisi bulguları ve sağkalım ile ilgili verileri Tablo 1’de verilmiştir.

Olguların yoğun bakıma kabul edildiğinde SOFA skoru [ortalama ± standart sapma (SS) değeri] 7,4±3,47, APACHE-2 skoru ise 28±10,17’dir. Sekiz olgumuzda en az bir adet komorbidite bulunmaktadır. En sık hipertansiyon (%60), ikinci sırada diabetes mellitus (%30) ve koroner arter hastalığının (%20) eşlik ettiği görülmektedir. Yoğun bakıma yatış günü, 24 saat sonra ve tedavi sonunda alınan SARS COV-2 PCR örneklerinde pozitiflik oranı %80’dir. Tomografi bulguları incelendiğinde tüm hastalarda bilateral periferik yerleşimli buzlu cam alanları varlığı dikkat çekmektedir. Sekiz olgu invaziv mekanik ventilatör desteğinde ve 2 olgu ise spontan solunumda oksijen desteğinde takip edilmiştir. Mekanik ventilatör süresi ortalama ± SS değeri 22,1±24,25 ve yoğun bakımda izlem süresi 25,9±21,66’dır. İnvaziv mekanik ventilatör desteği ihtiyacı olmayan 2 olgumuz 14 gün tedavi ve izolasyon süreci sonrasında eve taburcu edilmiş ve bir olgunun ise yoğun bakımda yatışı devam etmiştir. On olgudan 9’unun kültüründe üreme saptanmış, yoğun bakımdan taburcu edilen 1 olgumuzda herhangi bir üreme olmamıştır (Tablo 2). Yedi olguda enfeksiyon tablosu mortal seyretmiştir.

Pandemi başlangıcından günümüze kadar literatür verileri incelendiğinde, ağır seyirli COVID-19 olgularında sitokin fırtınası geliştiği gösterilmiştir. Sekonder hemofagositik lenfohistiyositoz (sHLH), MAS gibi isimlendirmeleri olan bu hiperenflamasyon durumu, fulminan ve fatal hipersitokineminin eşlik ettiği çoklu organ yetmezliğiyle seyreden acil bir durumdur. Dolayısıyle erken tanınması ve tedavi edilmesi mortalitenin azaltılması açısından önemlidir. Çoğunlukla sHLH, viral enfeksiyonlar tarafından tetiklenir ve septik olguların %3,7-4,3’ünde görülmektedir (4). Ateş yüksekliği, sitopeniler, hiperferritinemi, pulmoner enfiltrasyonlar hastaların %50’sine yakınında ortak bulgulardır (7). Olgularımızın başvuru sırasında %19 ateş, %33,3 öksürük ve %47,6’sında dispne şikayeti bulunmaktaydı. Bir meta-analiz çalışmasında vakaların ortak akciğer tomografisi bulgularının %80 buzlu cam opasiteleri, %57,3 üç lobtan fazla tutulum varlığı ve %25,9 fibröz bantlar olduğu gösterilmiştir (8). Akciğer tomografisi görüntülerinde COVID-19 pnömonisine özgü olarak kabul edilen periferik yerleşimli buzlu cam imajları tüm hastalarımızda bulunmakla birlikte 2 hastamızda PCR sonucunun negatif olduğu görülmüştür ancak klinik, laboratuar ve tomografi bulguları birarada değerlendirildiğinde COVID-19 pnömonisi tanısı konulmuştur.

IL-6 sitokin ağının önemli bir üyesidir ve akut enflamasyonda anahtar rol oynar. Bir IL-6 monoklonal antikor blokörü olan tosilizumab, RA ve kimerik antijen reseptör T-hücre tedavisine bağlı gelişen sitokin salınım sendromunda 2008’de Japonya, 2009’da Avrupa ve 2010’da Amerika’da kullanım onayı almıştır. Tosilizumabın etkisi ayrıca sepsis, Graft-Versus-Host Hastalığı ve MAS gibi aşırı sitokin salınımı ile ilişkili durumlarda da gösterilmiştir. Günümüzde pandemi sürecinde bu verilerin ışığında tosilizumab, COVID-19 tedavisinde de kullanılmaya başlanmıştır. Yirmi bir COVID-19 hastasını içeren bir olgu serisinde, tosilizumab uygulamasının respiratuar fonksiyonları iyileştirdiği, CRP düzeyleri ile ateşi azalttığı bildirilmiştir (3,9). Orta ve ağır 15 COVID-19 hastasını içeren başka bir araştırmada, tosilizumab IL- 6 düzeylerini azaltmada başarılı bulunmuştur (10). P. Toniati ve ark. 100 hastayı içeren çalışmalarında, hastaların 1/3’ünde klinik düzelmeyle birlikte IL-6 düzeylerinin azaldığı gösterilmiştir (11). Günümüzde tosilizumab ile ilgili birçok klinik araştırma devam etmektedir ve çalışmaların uzun dönem takip ve değerlendirmeleri henüz yayınlanmamıştır. Olgu sayısı azlığı ve kontrol grubunun olmaması günümüze kadar yayınlanan çalışmaların kısıtlılıkları olarak dikkat çekmektedir. Tosilizumab 4 mg/kg veya 8 mg/kg dozunda (400 mg ya da 800 mg IV olarak) uygulanabilir (2). Gebelik, nötropeni (<500/mm3), ciddi enfeksiyon, karaciğer enzim yüksekliği, allerji, hipersensitivite varlığında kullanılmaması gerektiği vurgulanmaktadır (9,12). Olgularımıza öncelikle hidroksiklorakin ve favipiravir tedavisi uygulanmış; izleminde beyaz kan hücre sayısı, nötrofil sayısı, CRP ve prokalsitonin değerleri göz önünde bulundurularak tosiluzumab tedavisine uygunluklarına karar verilmiştir. Tedaviye yanıt alınan hastalarda klinik olarak iyileşme hipoksi, solunum yetmezliği, şok ve çoklu organ yetmezliği bulgularının ve enflamasyon belirteçlerinin (ateş, lökosit, CRP, ferritin, vb.) düzelmesine bakılarak değerlendirilmiştir.

Sağlık Bakanlığı tarafından pandemi hastanesi olarak belirlenen hastanemizde COVID-19 pandemisi sürecinde 26 Mart -1 Temmuz 2020 tarihleri arasında 3. basamak yoğun bakım ünitemizde takip edilen 10 hastaya tosilizumab tedavisi uygulanmıştır. Olguların yoğun bakıma kabul edildiğinde SOFA skoru (ortalama ± SS değeri) 7,4±3,47, APACHE 2 skoru ise 28±10,17’dir. Hastaların tümünde akciğer tomografisinde COVID-19 pnömonisine özgü bulgular bulunmaktadır ve 8 olguda PCR pozitifliği eşlik etmektedir. Literatürde tosilizumabın 8 mg/kg dozunda kullanıldığında RA’lı hastalarda enfeksiyon gelişimi ile ilişkili olduğunu gösteren yayınlar bulunmaktadır (5,7,13). Olgularımızın 9’unda tedavi sonrası ateş yüksekliği ve enfeksiyon şüphesi nedeniyle alınan kültürlerinde bakteriyel ve/veya fungal üreme saptanmıştır, yoğun bakımdan taburcu edilen 1 olgumuzda herhangi bir üreme olmamıştır. 7 olguda enfeksiyon tablosu mortal seyretmiş, 2 olgu taburcu edilmiş ve 1 olgunun ise tedavisine yoğun bakımda devam edilmiştir. Yapılan başka bir çalışmada ciddi COVID-19 pnömonisi tanısıyla tosiluzumab uygulanan 43 hastanın 3’ünde kandidemi saptanmış ve tosiluzumab son dozu ile kandidemi teşhisi arasındaki ortalama süre 13 gün olarak bulunmuştur (1). Bizim olgularımızda tosilizumab verilmesi sonrasında enfeksiyon gelişimi arasında geçen süre ortalama 9,1 (min: 1, maks: 28) gündür. Fungal enfeksiyon tanısı alan 4 olgunun birinde hem periferik kan kültürü hem de derin trakeal aspirat kültüründe; bir olguda derin trakeal aspirat kültüründe ve bir olguda ise idrar kültüründe candida albicans/parapsylosis üremesi tespit edilmiştir. Yoğun bakım ünitemizde standarlara uygun hepafiltre kullanılmakta ve yapılan girişimler enfeksiyon kontrol önlemleri alınarak yapılmaktadır. Literatürde en sık akciğer ve solunum yolu enfeksiyonu, ikinci sırada deri ve yumuşak doku enfeksiyonu, üçüncü sırada ise ürogenital sistem ve gastrointestinal sistem enfeksiyonları geliştiği bildirilmiştir (5,13). Kültür pozitifliğinin tosiluzumab tedavisi sonrasında hangi gün olduğu, alınan kültürün yeri ve saptanan etkenler Tablo 2’de verilmiştir. Çalışmalarda COVID-19 olgularında en sık izole edilen bakteriler, Acinetobacter baumannii ve Klebsiella pneumoniae’dır. Diğer mikroorganizmaların Pseudomonas aeruginosa, Aspergillus flavus, Aspergillus fumigatus, Candida albicans ve Candida glabrata olduğu bildirilmiştir (8,14).

Proenflamatuvar sitokin IL-6 eksikliği bulunan farelerle yapılan bir çalışmada, IL-6 pozitif olanlarla kıyaslandığında, sistemik kandida enfeksiyonuna yatkınlık artışı, sağkalım oranlarında azalma ve fungal yükte artış görülmüştür (6). Hastanemiz laboratuvarında IL-6 düzeyi bakılamamaktadır ancak, COVID-19 takibinde Sağlık Bakanlığı Tanı ve Tedavi Rehberi ‘nde belirtilen diğer belirteçlere (D Dimer, ferritin, CRP vb) bakılarak sitokin fırtınası tanısı konmuş ve takibi yapılmıştır.  Hastaneden taburcu olan 2 olguda tosiluzumab tedavisi sonrasında hızlı bir klinik iyileşme görülmüştür. Bu iki olgunun ortak özelliğinin diğer olgulardan daha genç olmaları ve eşlik eden komorbiditelerinin az sayıda olmasıdır (Tablo 1). Yapılan çalışmalar göstermektedir ki, laboratuvar testleri COVID-19 hastalarında hastalığın iyileşme oranları, şiddeti, mortalitesi ve tedavinin takibi açısından çok önemlidir. COVID-19 olan hastalarda özellikle lenfopeni ve trombositopeni, D-dimer, CRP, prokalsitonin değerlerindeki artışlar gerek enfeksiyonun şiddeti gerekse prognoz açısından takip edilmesi gereken belirteçler olarak öne çıkmaktadır (11). Olgularımızın beyaz küre sayısı, lenfosit sayısı ve CRP değerlerinin ortalama, en yüksek ve en düşük değerlerine Tablo 3’te yer verilmiştir. Beyaz küre sayısında 1. günde azalma, lenfosit sayısında 10. günde artış ve CRP de 5. günden itibaren azalmanın olduğu dikkat çekicidir. Pandemi sürecinde kısıtlı deneyimlerimize rağmen hastanemiz 3. basamak yoğun bakım ünitesinde COVID-19 tanısı ile tedavi gören 10 hastada tosilizumab kullanılmıştır. Bazı yayınlarda özellikle romatizmal hastalıklarda uzun süreli kullanımda tosilizumaba bağlı bakteriyel, fungal enfeksiyon eğilimi gösterilmiştir. Olgularımızın 8’inde bakteriyel enfeksiyon; 4 olguda ise periferik kan, derin trakeal aspirat ve idrar kültüründe fungal enfeksiyon tespit edilmiştir. COVID-19 enfeksiyonu ile ilgili kesin bir yargıya varmak güçtür, tedavi algoritmaları yapılan çalışmaların sonuçlarına göre güncellenmektedir ve halen devam eden birçok çalışma bulunmaktadır. COVID-19 hastalarında uzun dönem sonuçları ve yan etkileri ile ilgili yeterli veri olmaması nedeniyle özellikle tosilizumab kullanımı sonrasında sekonder enfeksiyon gelişimi açısından dikkatli olunması gerektiğini düşünmekteyiz.

Etik

Hasta Onayı: Hasta yoğun bakım ünitesine yattığı esnada hastanın birinci derece yakınından bilgilendirilmiş onam formu alınmıştır.

Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu tarafından değerlendirilmiştir.

Yazarlık Katkıları

Cerrahi ve Medikal Uygulama: B.Y., Konsept: B.Y., B.E.S., F.S., M.G., L.Ç.O, Dizayn: B.Y, B.E.S, L.Ç.O, Veri Toplama veya İşleme: B.Y., B.E.S., M.G., F.S., Analiz veya Yorumlama: B.Y., B.E.S., M.G., L.Ç.O., F.S., Literatür Arama: B.Y., B.E.S., Yazan: B.Y., B.E.S., M.G.

Çıkar Çatışması: Yazarlar tarafından çıkar çatışması bildirilmemiştir.

Finansal Destek: Yazarlar tarafından finansal destek almadıkları bildirilmiştir.


Resimler

  1. S Antinori, C. Bonazzetti, G. Gubertini, et al., Tocilizumab for cytokine storm syndrome in COVID-19 pneumonia: an increased risk for candidemia?, Autoimmunity Reviews (2020),https://doi.org/10.1016/j.autrev.2020.102564
  2. Türkiye Sağlık Bakanlığı COVID-19 Tanı ve Tedavi Rehberi 1 Haziran 2020.
  3. C Zhang, Z. Wu, J.-W. Li, H. Zhao, G.-Q. Wang The cytokine release syndrome (CRS) of severe COVID-19 and interleukin-6 receptor (IL-6R) antagonist tocilizumab may be the key to reduce the mortality Int J Antimicrob Agents (2020), 10.1016/j.ijantimicag.2020.105954
  4. P Mehta, McAuley DF, M. Brown, et al. COVID-19. consider cytokine storm syndromes and immunosuppression Lancet (2020), 10.1016/S0140-6736(20)30628-0 [March 13]
  5. J Morel, A. Constatin, G. Baron, et al. Risk factors of serious infections in patients with rheumatoid arthritis treated with tocilizumab in the French Registry Regate Rheumatology 2017;56:1746 1754 doi:10.1093/rheumatology/kex238 Advance Access publication 14 July 2017ç
  6. F H.J. Vand Enckevort, M.G. Netea, A.R.M. Hermus, et al. Increased susceptibility to systemic candidiasis in interleukin-6 deficient mice. Med Mycol  1999;37:419-26.
  7. L Campbell, C. Chen, S.S. Bhagat, R.A. Parker, A.J.K. Ostor Risk of adverse events including serious infections in rheumatoid arthritis patients treated with tocilizumab: a systematic literature review and meta-analysis of randomized controlled trials Rheumatology, 50 (2011), pp. 552-62.
  8. Yang X, Yu Y, Xu J, et al.Clinical course and outcomes of critically ill patients with SARS-COV 2 pneumonia in Wuhan, China: a single-centered, retrospective, observational study. Lancet Respir Med.2020 Feb 24. Pii:S2213-2600(20)30079-5. 
  9. Fu B, Xu X, Wei H. Why tocilizumab could be an effective treatment for severe COVID-19?. Journal of Translational Med 2020;18:1-5.
  10. Luo P, Liu Y, Qiu L, et al.(2020).Tocilizumab treatment in COVID-19: a single center experience. Journal of Med Vir. DOI:10.1002/jmv.25801. 
  11. Toniatia P, Pivab S, Cattalinid M. Tocilizumab for the treatment of severe COVID-19 pneumonia with hyperinflammatory syndrome and acute respiratory failure: A single center study of 100 patients in Brescia, Italy. Autoimmunity Reviews 19 (2020) 102568. https://doi.org/10.1016/j.autrev.2020.102568
  12. Singh JA, Beg S, Lopez-Olivo MA. Tocilizumab for rheumatoid arthritis. Cochrane Database Syst Rev 2010;(7):CD008331.)
  13. M.H. Schiff, J.M. Kremer, A. Jahreis, et al. Integrated safety in tocilizumab clinical trials Arthritis Res Ther, 13 (2011), p. R141)
  14. Chen N, Zhou M, Dong X, Qu J, Gong F, Han Y, et al. Epidemiological and clinical characteristics of 99 cases of 2019 novel coronavirus pneumonia in Wuhan, China: a descriptive study. Lancet 2020;395:507-13.